|
Çocukken her birimizin en çok oynadığı oyundur belki saklambaç ve belirtmeliyim ki benim favorimdi. Karşı komsumuzun sıska kızı Ayşe, saklanmayı pek beceremeyen şişko Ahmet ve sürekli ağlayan Elif… Bir zamanlar oyunun amacı eğlence iken şimdilerde sadece bir zorunluluk, kaçma isteği. Evet, her ne kadar oyunun amacı değişmiş olsa da kurallar aynı hala; biz saklanacağız ve sıkılana kadar bulunmamayı dileyeceğiz. Karakterler aynı, mekânlar farklı... Şimdilerde Sıska Ayşe ebeden değil, insanların ve şehrin gürültüsünden, kaostan köşe bucak kaçıyor. Tam olarak bu noktada devreye ben giriyorum. Küçüklüğümden beri yaptığım şeyi yapmaya devam edeceğim aslında; sizinle saklanmak için en mükemmel, sobelenmenizin imkânsız olduğu üç yer paylaşacağım. Bunların birincisi kaçtığınız her şeyin, şehrin göbeğinde bulunan Cafe Des Cafe. Tek bir mekan fakat birçok konsept… İkincisi onun hemen otuz metre kadar yanında ki Sardunya. Her yeri yeşillik, çiçek ve huzur… Bir diğer yaratıcılıkta sınır tanımayan kaktüs/bahçe konsepti ile Amelie’s Garden. Üçü de birbirinden tatlı, samimi ve butik kaçamaklar. Üstelik şehir merkezinde bulunmaları nedeniyle ulaşımı oldukça kolay sığınaklar. Hadi o zaman saklanma vakti! Sobelenmemeniz dileğiyle… 1. Café des Cafes Grand Tunalı Hilmi caddesine aşina iseniz bu tatlı, Fransız kültürünün esintileriyle donatılmış kafenin önünden belki defalarca geçmişsinizdir. Tıpkı benim farkında olmadan yaptığım gibi... Caddenin kalabalığından, umarsızca koşuşturan insanlardan, arabaların gürültüsünden yorulmuş iseniz size önerim kesinlikle buraya uğrayarak küçük bir kaçamak yapmanız. Her ne kadar dış cepheden küçük, boğucu bir mekân gibi görünse de içeriye adım attığınız andan itibaren sizi Harikalar Diyarı’na küçük bir kapıdan geçen Alice gibi hissettiriyor; şaşkın, heyecanlı ve büyülenmiş bir Alice. Şehrin merkezinde olmasına rağmen nefes aldığınızı hissettiren bu mekân birçok konsepti içinde barındırmakta. Dört mevsimi aynı anda yaşamak gibi asında... Kafenin iç kısmı koyu kahve ve bordo tonlarıyla dizayn edilerek bohem bir atmosfer yaratılmış. Bu atmosfer çalınan ve bence özenle seçilmiş şarkılar ile oldukça desteklenmekte. Güzel bir şarap, arka planda çalan “Koop Island Blues” ve huzur… Bohemden, kasvetten sıkıldıysanız ve biraz neşelenmek, hava almak isterseniz beş altı adım atmanız yeterli ve bahçedesiniz. Victoria stili ile donatılan bu bahçe şehrin kalabalığından kopup sığınabileceğiniz bir cennet adeta. Duvarlara yapılmış olan deniz ve kuş motifleri Ankara’da bulamayacağımız bir manzarayı resmediyor. Bunların yanı sıra kafede çalışan görevliler müşterilere oldukça saygılı ve sevecen bir şekilde yaklaşmakta. Biraz araştırdığımda bu durumun kafenin iş alım sürecinde özellikle dikkatli davrandığını ve başvuruları sadece kendi sitelerinden çevrimiçi olarak kabul ettiğini öğrendim. Kısacası “Ankara’nın ilk kafesi” olduğunu iddia eden Cafe des Cafes gerek çalışanları gerekse barındırdığı çeşitli huzur dolu atmosferleriyle aklımda kalıcı bir yer edindi. Yalnız olmadığımı biliyorum. Sizde güzel bir müzik eşliğinde, şehir kalabalığından uzaklaşarak biraz kafa dinlemek istiyorsanız ve kendinizle mutlu olabilmeyi başarıyorsanız Harikalar Diyarı’na bekleniyorsunuz. Keyifli kaçamaklar! Adres: Tunalı Hilmi Caddesi 83/A Kavaklıdere ANKARA Telefon: +90 312 4280176 Instagram: @cafedescafes 2. Sardunya Yalnız olmaktan keyif alan, huzur arayan bizler için ikinci durağımız yine gürültünün merkezi sayılabilecek Tunalı Hilmi caddesinde, Bülten Sokak da bulunan Sardunya. Acil, anlık bir kaçamak… İsmi kadar renkli ve hayat dolu çiçeklerle bezenmiş bu kafenin cennetten bir parça olduğunu düşünmek hiç abartı olmaz sanırım. İsmi ve konsepti ile bu kadar tamamlayıcı olan başka bir mekân daha hatırlayamıyorum; tabelası dâhil her yeri rengârenk çiçekler, yeşillikler… Gri Ankara sokaklarının arasına saklanmış, doğanın koruması altına aldığı bir sığınağı andırıyor ilk bakışta. Görmek ve keşfetmek isteyenler için belirgin; gürültüsüyle kirletmek isteyenler içinse oldukça gizli. Bazı güzelliklerin, hislerin sözcüklerle tasviri oldukça zor olabiliyor ama Sardunya’nın bende çağrıştırdı ilk kelime “bahar” olur her zaman. Sardunya bahar kokar; yeşeren umut, ıslanan toprak kokar ve Ankara’nın grisine renk katar. Çalışanlarının güler yüzlülüğünden aldığım cesaretle tatlı bir hasbihal yaptık sahibiyle. Kafenin kar gütmediğini, sadece kafe giderlerinin karşılanmaya çalışıldığını belirtti Necmi Bey. Fiyatları da düşündüğümde Necmi Bey’e hak verdiğimi söyleyebilirim; öğrenci dostu bir işletme, işletmeci. Hadi artık! Çıkın evinizden ve Sardunya’da derin bir nefes alın… Adres: Bülten Sk. No:21 (Tunalı Hilmi Cd.), Ankara Telefon: +90 312 466 45 76 Instagram: @srdnyaankara 3. Amelie's Garden Yakın zamanda markalaşmasından korktuğum, çok sevdiğim ve Şili Meydanı’nda bulunan Amelie’s Garden; yeni olmasına karşın sosyal bir platform olan Foursquere de popülerlik sıralanmasında Ankara’da ilk 10 kafe arasında bulunmakta. Yeni yeni keşfedilmesine rağmen benim en çok saklandığım yer olabilir… Rengârenk tablolar ile dekor edilen bu şirin mekân, içerde dahi küçük bir bahçe barındırmakta. Kaktüsler, çiçekler ve müşterinin toprakla haşir neşir olabilme şansı. Kitapların ve çalışma masasının hemen arkasında bulunan bu bahçe yorulmuş zihinlerin bulundukları yerden rahatlamasını amaçlıyor gibi aslında. Anlayacağınız burası ile alakalı her şey çok keyifli. Orta fiyatlı menüsü ile daha çok öğrencilere hitap etmesinin yanında; menünün çeşit bakımından yetersiz oluşu gözüme çarptı. Fakat butik bir kahve dükkânı konseptinde olduğunu düşününce bu durum sizi rahatsız etmeyecektir. Güzel bir kitap eşliğinde soğuk bir kahve, kaliteli bir müzik ve serin bir yaz akşamı… İsterseniz Amelie’s Garden’ da bu muhteşem filmin başrolü sizler de olabilirisiniz. Adres: Şili Meydanı Güneş Sokak No:3/A (Şili Meydanı), Ankara Telefon: +90 532 150 99 80 Instagram: @ameliesgarden
0 Yorumlar
Yanıt Ver. |